16 Aralık 2013 Pazartesi

YÖRESEL ATASÖZLERI

   Doğup büyüdüğüm yörenin izleri yaşamımda özel anlam taşır her insanda olduğu gibi, Kars'ta doğdum annem Kafkas göçmeni bir aileden geliyor,babam da Karadeniz'li bir aileden.Ailem ben bir yaşındayken Iğdır'a yerleşti,altı sene orada yaşadıktan sonra İstanbul'a geldik.Bu sebeple yöresel konuşmalar,doğal şiveler çocukluğumda kulağıma yerleşti.Doğal sohbet ortamlarında söylenen deyim ve atasözleri de özel anlam taşır benim için, bunlardan aklıma geleni yazayım dedim,bu arada yardım da istedim sağolsun Funda'cığım Almanya'dan bana yardımcı oldu çok güzel atasözleri gönderdi bana.İçinde bulunduğu konuya temsil getirilirken yaşamımıza yerleşmiş atasözleri....





1-Gül idi gülüstan oldu.
 (Sanki çok güzeldi de son haliyle daha güzel (!) oldu )
2-Utan utanmazdan,gorh gorhmazdan.
(Utanmayan insandan utan,korkmayan insandan kork)
3-Azdı acadan bu da çığtı bacadan.
(Sanki az derdim vardı bir de bu çıktı başıma)
4-Günde gelen kül üstüne , ayda gelen Gül üstüne
(Çok sık gelen misafir usandırdığı için kül üstüne oturtulur, nadir gelen misafir Gül üstüne)
5-Çağrıldın yere erinme,çağrılmadığın yere görünme
(Davet edildiğin yere git,davet edilmediğin yere görünme)
6-Milletin gözündeki çöpü görür,öz dalındaki kereni görmez.
(Keren-evlerin ortasındaki büyük ağaç gövdesi.Kendi büyük sorununu görmez,etrafındaki insanların
Küçük sorunlarını görür)
7-İt ite buyurur it de kuyruğuna
(Biri iş yapmaya üşenir başkasına buyurur o da başkasına )
8-Şahna'yı köye koymuyorlar,Şahna diyor " tüfoğumu nereye asayım "
(Şahna'yı köyde istemiyorlar O kalmak için tüfeğini nereye asacağını soruyor.)
9-Korkak min defe öler,yiğit bir defe
(Korkak insan korkusundan her gün ölür,yiğit insan sadece öldüğü gün ölür)
10-İlanın ağına da nehlet,garasına da.
(Yılanın akı da karası da kötüdür )
11-Yetim oğurluğa çıhanda,ay akşamdan ışır...
(Yetim öyle şansızdır ki hırsızlığa bile çıksa ay ortalığı akşamdan aydınlatır)
12-Lotuynan gezen, lotu olar.
(Serseriyle gezen serseri olur)

Bunlar da çocukluk arkadaşım Funda'dan
13-Men neynirem gızık teşti içine gan kusam.
(Ben ne yapayım altından leğeni içine kan kustuktan sonra)
14-Tezzeği goyup daşın gününe ağlama (tezeği bırakıp taşa ağlama,tezek eriyip gider taşa bir şey olmaz)
15-Ele mi ? Bu da meni.Hançer al buda meni,gör ne güne galmışamm beğenmir bu da meni.
(Öyle mi ? Bu da beni .Hançer al buda beni ,  bak ne güne kalmışım beğenmiyor bu da beni)
16-Yavrular yavrular ağaçta guş yavrular , ellerin derdi piter menim derdim yavrular.
(Yavrusunun yavrusu ağaçta kuş yavrular,ellerin derdi biter , benimki çoğalır (yavrular)
17-Geçme namert köprüsünden goye aparsın sel seni,yatma tilki gölgesinde goy yesin Aslan seni.
(Mert olmayan bir insanı temsilen köprüden geçeceğine, sel alsın daha iyidir, iki yüzlü insanlara güvenme onların gölgesinde yatacağına medet umacağına,ölümüne de olsa Mert olan Aslana sığın)

Bir de fıkrayla bitireyim yazımı :)
Kadın oğlu çalışıp eve ekmek getirmediği için hayatından bezmiştir.Bir gün oğluna beddua eder

Anne-Oğul yüzün gara gelsin
Oğlu-Men de un sürerem.
(Oğul her işten yüzün kara çıksın,oğlu da ben de un sürerim diyor)

Anne-Oğul etmek atlı,sen yaya ol.
Oğlu-Bir at da men sürerem.
(Oğul ekmek Ata binip hızla uzaklaşsın senden,sen de yaya düş peşine)
( Ben de Ata binip ekmeği takip ederim )







2 yorum: